Edebiyatımızda mizah vadisine yüce bir zirveden bakan rahmetli Tunca Kortantamer yirmi yıl önce şöyle sesleniyordu: “Bugüne kadar Osmanlı dönemi Türk mizahı hakkında ileri sürülen genel hükümlerin çoğunun yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle vurgulanması gereken husus, çok zengin ve çeşitlilik arz eden bir mizah literatürünün varlığıdır. Bu mizah dünyasında toplumun alt ve üst katmanları arasında sanılandan çok buluşma noktası bulunur ve mizahın her türlüsü üretilmiştir.” Büyük usta rüzgârın tersine; edebiyat tarihlerinin araya sıkıştırdığı ve devletli bir kasvet perdesinin arkasına sakladığı görkemli ve bir o kadar renkli karnavallar geçidini müjdeliyordu.
Bu çağrı elbette ilk değildi. Fuat Köprülüler, Özdemir Nutkular, Metin Andlar farklı farklı yollardan giderek bu mizah vadisinde dolaştılar. Bu vadide başta Tunca Kortantamer olmak üzere pek çok araştırmacı tarafından kitaplar yazıldı, birden çok bilgi şöleni, çalıştay ve panel düzenlendi. Bütün bu yapılanlar için minnet ve şükran duyuyoruz. Bugün, gülme, eğlenme, alay, hiciv, oyun, şenlik, tören, dans ve mizahın birlikte düşünüldüğünü görmekteyiz. Şaka, nükte, espri, komiklik, yergi ya da eğlence söz konusu olduğunda orada mizahı aramamız gerektiğini anlıyoruz.
Söylenceden övgüye, düğünden mateme kadar hayatın her alanını donatan ve insanoğlunun bu hayata tutunmak üzere keşfettiği oyun kurgusuna rengini veren mizah olmuştur. Zira insanoğlu, yaşamını anlamlı ve konforlu kılmak üzere bir hikâyeler ambarında "kendisi" ve "öteki" arasındaki ilişkiyi kurgulayarak bireysel yahut kolektif öykülere bağlanarak kendini var etmek üzere bir serüvenin öznesidir. Divan Toplantılarının dördüncü buluşması, aynı zamanda bu felsefeden yola çıkarak bir varoluş prensibi olan “ben” ve “öteki” ilişkisinin belirleyicilerinden biri olan gülme ve gülmenin temel aracı olarak da mizahın kapısını aralıyor...
Bu çalıştay, hep söylendiği üzere bir yüzyıl daha konuşacağımız konuları tek başına çözme iddiasında değildir. Sizlere bu davet mektubunu hazırlamadan önce dersimize çalıştık ve bizim gördüğümüz pencereden bir yol haritası çıkarmaya çalıştık. Konu başlıkları, sizlerden gelecek öneri ve eleştirilerle şüphesiz zenginleşecektir.
Devam eden pandemi koşulları nedeniyle son kez uzaktan yapılacağını öngördüğümüz bu bahar, başta edebiyat alanında olmak üzere kültür ve sanat şubelerinde; gülme, eğlence ve mizahın hangi yollarla üretildiği, ne şekilde ve nerelerde çeşitlendiği, hangi tipler üzerinden kurgulandığı gibi konuları konuşacağımız keyifli bir buluşmaya sizleri davet ediyor, “Gülelim Eğlenelim” istiyoruz.
Prof. Dr. M. Esat HARMANCI
Düzenleme Kurulu Başkanı
Çalıştay Takvimi
Konu Başlıkları
:
Katılım Formu
:
Özet gönderimi için son tarih
: 30 Nisan 2022
Kabul edilen bildirilerin ilanı
: 05 Mayıs 2022
Çalıştay Tarihi
: 27-28 Mayıs 2022
Tam metinlerin gönderimi için son tarih tarih
: 10 Temmuz 2022
Kitabın yayınlanması
: 30 Temmuz 2022
Konu Başlıkları
Tür, şekil ve işlev bağlamında gülme, eğlenme ve mizah
Mizahın kapsamı
Mizah teorileri
Mizahi türler
Sosyal psikoloji açısından mizah
Oyun, eğlence ve yaşam
Ritüelden oyuna mizah
Komiğe ait anlamsal ve yapısal düzlemler
Komiğin tarihi gelişimi
Gelenekten moderne/popüler kültüre yansıyan mizah
Din, mitoloji, metafizik ve etik
İslam dininin mizaha bakışı
Tasavvufun gülüp eğlenmeye ve mizaha yaklaşımı
Hadislerde ve sünnette mizah
Medreseli bürokrasinin ve yargının mizaha, gülmeye ve eğlenceye yönelik tavrı
Ahlakî açıdan komik, gülünç, eğlence ve mizah
Öğretide komik
Dönemlerinin etik değerleri ve genel geçer değer yargıları üzerinden hikmeti vurgulamak ve makbul insan tipini tarif etmek üzere toplum nezdinde öne çıkan belirgin davranış kalıplarını temsil eden tipler eleştirisi
Onaylanan tavırların öne çıkarılmasında, telkin ve terbiye kaygısı taşıyan anlatılarda mizah
İdeal tipin öne çıkması uğruna; cimri, riyakâr, şehvet düşkünü, kibirli, zalim, açgözlü insan tiplerinin ve onların davranışlarının gülünç halleri
Nasihatnameler, siyasetnameler vb. didaktik türlerde ele alınan gülünçlükler
Veciz söyleyişlerde mizah
Atasözü ve deyimler
Klasiklerdeki nükte
Çeviri, aktarım ve etkileşim yoluyla literatüre giren;
Bostan, Gülistan, Pendname, Mantîku’t-Tayr, Şehname, Kelile ve Dimne, Esrarname, Battalname, Mesnevi, Kâbusname, Marzubanname gibi eserlerde ve takipçilerinde görülen gülünç formlu, nükte esaslı, mizah içerikli gelenek.
Komiklik yarışı ya da mizah savaşı
Eski Arap şiirinden bugüne kadar devam eden şiirin silaha dönüştüğü meydanlar ve meşhur sanatçılar
Mutayebe, latifeleşmeler, şakalaşmalar
Daha çok “latife” başlığı ile bağımsız eserlerde ya da divanlarda görülen sanatçılar arasındaki eğlenceli atışmalar ve yarışmalar
Mahfil içinde veya sanatçılar arasında bir savaşa boyutuna varan atışmalar.
Edebi muhit ve mahfiller ya da kapalı ekoller arasında dönen atışmalar
Sataşmalar ve bunlara verilen cevaplarla ortaya çıkan zekâ mahsulü gülünçlükler
Aşk komedisi
Şairin âşık tipi üzerinden kurguladığı imajlar dünyasının komik halleri
Aşkın kesif ve çetin zorluğunu mizah üzerinden kırma girişimi
Âşığın ve sevgilinin karikatür halleri
Şairin kendini koruma aracı olarak mizah
Anlatıyı süsleyen mizah
Destanlar, bin bir gece, kırk vezir, câmiü’l-hikâyât,
halk hikâyeleri,
mesneviler ve tezkireler gibi anlatı esaslı türlerde daha çok şifahi geleneğin şuh, serbest, samimi ve doğal hallerini taşıyan izlerinde ortaya çıkan anlatıcı komikliği, eğlence kastı ve mizah arayışı